Sanskritçe ‘’yuf’’ kökünden türemiş olan ‘’Yoga’’ kelimesi, ‘’bağlamak, birleşmek, birleştirmek’’ anlamına gelir. Yoga, aydınlanmamış her insanın evrenden kopuk yaşadığı görüşündedir. Şartlanmalar, duygusal karmaşalar, ego ve kendi yarattığımız karmalarımız yüzünden ayrı düşmüş olduğumuz ana saf kaynağa bizi yeniden bağlamayı, dağılmış parçalarımızı birleştirmeyi hedefler. Geleneksel anlamıyla yoga, bireysel ruh ‘’Jivatma’’ ve everensel ruh ‘’Paramatma’’ bir araya gelmesidir ya da bireyin kendi sınırlı, küçük benliğinden sıyrılarak, her yerde olan, ebedi, mutlu Özben olduğunu fark etmesidir.

Yoga bazı çevrelerde Hinduizm ile içiçe Yoga nduizm ve Yoga’nın ortak yanı Veda metinleridir.

Patanjali’nin Yoga Sutraları’nda, yoga, akıl üzerinde hakimiyetin sağlanması olarak tarif edilmiştir.  Diğer Hint temel metinleri olan Bhagavat Gita ve Upanişhadlarda, yoganın, kişinin tekamülünü gözle görülür bir hızlanma sürecine soktuğundan bahsedilmektedir.

Aklın hem konsantrasyon, hem de bırakma çalışmalarıyla dizginlenmesi için önerilen teknikler bütününe ‘’yoga’’denir.

Yoga, huzursuz bir akla sahip olan kişiye sakinlik, hastalığı olan kişiye sağlık, öğrenci ve iş adamına daha derin bir konsantrasyon gücü verir, arayış içinde olan kişiye ise şuurun daha derin katmanlarını açmasına ve böylece aydınlanmaya doğru yol almasına olanak sağlar.